15 Ağustos 2006

JAPONYA YOLCULUĞU-1




Arkadaşlar bu sene leyleği havada gördüm galiba.. 21 Haziran/5 temmuz 2006 tarihlerinde Japonyadaydım. Yaşamım boyunca görmeyi hayal bile etmediğim yerleri gezdim, dolaştım ve bir çok ülkeden arkadaşlarım oldu. Bu şansı, Japon Vakfının her sene dünyanın her yerinden öğretmenlerin katıldığı kültür tanıtım programı sayesinde yakaladım. Uzun zamandır blogda bir şey yayınlama fırsatım olmamıştı, ama bu sefer bir döndüm pir döndüm.. Resimleri ve anılarımı sizlerle paylaşabilmek çok güzel! Soldaki fotoğrafta Hiroshima'daki Barış Müzesinin bahçesinde yer alan atom bombasının atıldığı tarihte ayakta kalan tek binayı görüyorsunuz. Atom bombası her yeri, her şeyi kasıp kavurmuş ve bir tek bu bina ayakta kalmış. Savaşın masum insanları nasıl yok ettiği müzede sergileniyor. Beni en çok etkileyen Sadako'nun öyküsü oldu. Sadako, bombanın atılmasından yaklaşık 10 yıl sonra lösemiye yakalanıp ölen 10 yaşlarında küçük bir kız. Müzenin parkında savaşta ölen çocuklar anısına onu simgeleyen bir anıt yapılmış. Sadako, hastanede kaldığı sürece, kağıttan küçük kuşlar yapıyor. 1 milyon kuşu tamamlarsa, iyileşeceğine inandırıyor kendini.. Ancak tamamlayamadan hayatını kaybediyor. Sınıf arkadaşları, Sadako'nun yaptığı 500 bin kuşu 1 milyona tamamlıyor ve onu bu kuşlarla toprağa veriyorlar. Daha sonra da yine arkadaşlarının düzenlediği bir kampanyayla Müze bahçesine "Children's Memorial" (Çocuklar Anıtı) inşa ediliyor. Buraya herkes Sadako'nun kağıt kuşlarından yapıp, barış mesajlarıyla birlikte bırakıyorlar. Bu günlerde barış mesajlarına ne çok ihtiyacımız var.. Ama o da yetmiyor küçük yavruları kurtarmaya...

Japonya'da Tokyo, Hiroshima, Kyoto ve Yokohama şehirlerini gezdik. Bol bol tapınakları, tarihi yerleri dolaştık. 15 ülkeden 51 öğretmenin katıldığı bu programda, farklı ülkelerden bir çok öğretmen arkadaşım oldu. Resimleri ve anıları sizlerle paylaşmaya devam edeceğim. En üstteki resimde Shogun hükümdarlarının kaldığı bir kalenin bahçesinde çekildi. Japonya'da, biraz da dinî inanışlarının da etkisiyle doğayla uyuma çok önem veriliyor. Bahçeleri de çok güzel bildiğiniz gibi..

5 yorum:

isil dedi ki...

Merhaba,
Ben de bu yil bir kongre sebebiyle Temmuz basinda Japonya Yamagata'da (Tokyoya hizli trenle 3 saat uzaklikta) idim. Ben de sizin kadar cok etkilendim gordugum tapinaklardan, insanlarin saygisindan. Gercekten bambaska bir kultur. Bir tek yemeklerinden sikayetciyim :) Fotograflarini cekmistim, belki polilermutfakta'da paylasirim.
Sevgiler,
Gorusmek uzere

kekik dedi ki...

Merhaba Işıl,

Demekki aynı zamanlarda Japonya'daymışız. Çok farklı bir kültür değil mi? Yemekleri de çok değişik... Ben bir tek çiğ balıkta zorluk yaşadım. Uzakdoğu yemekleri hoşuma gidiyordu zaten. Ama balık yemekten bir ara fenalık geleiyordu:) Senin izlenimlerini de mrakla bekliyorum...

Sevgiler...

Adsız dedi ki...

Ögretmenleri cok seviyorum, annem de ögretmendi. Ben Viyana dan büyük bir ilgiyle Japonya izlenimlerinizi okuyorum. Degisik bir kültür ü olan bir ülke oldugunu biliyorum. TUBA

Adsız dedi ki...

Japonya'dan ben de çok etkilenmiştim ama o kadar pahalıydı ki bir kaç yıllık birikimime mal oldu. neyseki hakkını vererek gezdim. 100 yen shopları da zengin ettim. Bu kadar uzağa gidince hediye isteyen çok oluyor.Özellikle Osaka çok etkiledi beni Tokyo'ya göre daha Japondu. Bahar kutlamalrına katıldım kiraz mı vişne mi halen bilmediğim ağaçların çiçek açmasıyla düzenlenen festival (Sakura) muhteşemdi. Fujisanın karlı zirvesine çiçeklerin arasından yöresel bir sanatçının söylediği şarkı eşliğinde bakmak...
Günlerce geze geze bitiremediğim Ueno, parklar bahçeler müzeler, tapınaklar....

kekik dedi ki...

Negüzel anlatmışsınız Japonya'yı... İnsanda gerçekten iz bırakıyor, rüya gibi geliyor bana hâlâ... Resimler yollarsanız burada yayınlayabilirim..

Sevgiyle kalın..